deneme bonusu veren siteler acotr.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2024 youtube mp3 dönüştürücü deneme bonusu veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler

YOKSA ÇOCUĞUM HİPERAKTİF Mİ?

Arşiv Yayın: 03 Aralık 2012 - Pazartesi - Güncelleme: 03.12.2012 10:45:23
Editör -
Okuma Süresi: 8 dk.
1520 okunma
Google News
Eğer gün içinde sayısız defalar: “Yavrum lütfen biraz oturur musun?” “Yine mi evin altını üstüne getirdin?” Yavrum sağır mısın, sana seslenip duruyorum, neden cevap vermiyorsun?” “İn o kitaplığın üstünden!” “Bak, arkadaşların geldi, neden onlarla birlikte oynamıyorsun?” “Kızım, topu topu 2 sayfalık bir ödevi üç saattir bitiremedin, biraz derslerinle ilgilenir misin?” cümlelerini tekrar ediyorsanız, bu yazıyı dikkatle okumanızı tavsiye ederim.

Çocuklar çoğu zaman hareketlidirler ve yerlerinde duramazlar. Aileler bu durumu genellikle sadece yaramazlık olarak düşünerek, çözümü olmadığına inanırlar. Oysa bu durumun haylazlık olarak düşünülmemesi gerektiği ve çocukta hiperaktivite sorunu olabileceğine dikkat çekmemiz gerekir..

Davranış sorunu
Çocuklarda görülen hiperaktivite sorununun, sadece çocuğun hareketli olması olarak düşünülmemesi gerekir şöyle ki: “Hiperaktivite, bir davranış sorunudur ve diğer davranış sorunlarına da neden olabilir.” Başlangıç yaşı 3-4 olarak kabul edilse de belirtiler, daha küçük yaşlarda da kendini belli ediyor. Bu dönemlerde bebeklerde uykusuzluk, huzursuzluk sorunu baş gösteriyor. Okula başlamayla birlikte, okul başarısına da engel olarak dikkat çeker.

Hiperaktif çocuklarda esas olarak davranış ve hareketlerde aşırılık ve dikkat toplamada yetersizliğe işaret eden belirtiler ön plandadır. Çocuk yerinde duramaz, sürekli kıpır kıpırdır. Uzun süre aynı koltukta oturamaz. Uygunsuz bir biçimde sağa sola koşuşturur ve tırmanır. Mütemadiyen konuşur ve oyunlarını bağırarak oynar. Diğerlerinin sözünü keser, okulda soru sorulduğunda, söz almadan ağzından cevapları kaçırır. Oyunlarda sıranın kendisine gelmesini bekleyemez.
Hastalığın nasıl ortaya çıktığı sorgulanacak olursa, doğrusu bilinen kesin bir sebep yoktur. Bununla birlikte çevresel faktörlerin yanı sıra, hastalığın aslında nörolojik temelleri olduğu üzerinde durulmaktadır. Kalıtsal özelliklerin de etkili olduğunu ortaya koymak açısından ifade etmek gerekirse, ebeveynlerden bir ya da her ikisinde eğer hiperaktivite öyküsü varsa, çocuklarında da görülme ihtimali artmaktadır. Okul çağı çocuklarının % 3-5'ini etkileyen bu hastalık, sizlerin de çevrenizde gözlemlediğiniz üzere erkek çocuklarda daha fazladır. Kabaca ifade edecek olursak, her sınıfta en az bir hiperaktif çocuk bulunmaktadır.

Çocuğun hiperaktif davranışları sırasında dış dünyadan adeta tamamen kopuk bir durumda olup olmadığının belirlenmesi çok önemlidir. Eğer çocuğunuz sözgelimi kitaplığa tırmanıyor, kanepe üzerinde zıp zıp zıplıyor ya da başkaca herhangi bir yaramazlığı yapıyorken bir taraftan da sizin bu duruma tepkinizi kolluyor, sizi kontrol ediyorsa, bu çocukta hiperaktivite şüphesinden uzaklaşmak gerekir. Bir diğer önemli husus da, küçük yaramazların anne-babalarından gelen ciddi ikazlarla davranışlarının en azından bir bölümünü belli bir süre için de olsa kontrol edebilmeleridir.

Oysa hiperaktif çocuk ne kadar isterse istesin, aşırı hareketliliğin önünü alamaz, herhangi bir faaliyete olan ilgisini beş-on dakikadan fazla sürdüremez.

Hiperaktif çocuğun büyüdüğünde sorunun kendiliğinden ortadan kalkacağı düşünülüyor ancak bu gerçek bir bilgi değildir. Hiperaktif olan çocuğun tedavi olması gerekiyor. Aksi durumda yapılan araştırmalara göre bu çocuklarda, madde bağımlılığı, şiddete ve suça eğilim, kişilik bozuklukları, anti sosyal kişilikler gelişebiliyor.

Aileye çok iş düşüyor!
Bu süreçte bir uzmana danışmak gerekiyor. Erken tedaviyle daha olumlu sonuçlar alınabiliyor. Hiperaktif bir çocuğunuz varsa bunlar sizlere yardımcı olabilir:

Öncelikle sorunu bir davranış bozukluğu olarak kabul edin ve çözümü olduğunu bilin.
Hiperaktivite, aile için sorun olduğu kadar çocuk için de stres kaynağıdır.
Hiperaktif çocuklar genellikle davranışlarının rahatsız edici olduğunu bilirler fakat engellemekte güçlük çekerler. Bu nedenle ebeveyn olarak çocuğunuza sevgi göstermeli ve destek olmalısınız.
Çocuğunuzun yaptığı olumlu davranışları ödüllendirerek, bu davranışları destekleyin.
Anne ve baba olarak davranışlarınızda tutarlı ve sabırlı olun.
Hiperaktif çocuğunuz için öğretmeninden de yardım talep edebilirsiniz. Öğretmenden, çocuğunuz için sınıf içinde etkin olabileceği bir görev vermesini rica edin.

Hiperaktif çocuğun öğrenme süreci elbette diğer çocuklardan farklı olacaktır. Onun derse katılımını sağlamak için, durağan, tek düze, sıkıcı tempodan, eğitim materyallerinin ve konuların sıkça değiştiği, hareketli bir öğrenme ortamına geçilmesi gerekir.
Çocuğun çok çabuk dikkat kaybına uğradığı göz önünde bulundurularak, başlangıçta ders sürelerini çok kısa zaman dilimlerine bölüp, aralara enerjinin bolca harcanabildiği aktiviteler sıkıştırmak uygun olacaktır. Daha sonra ders süreleri tercihen arttırılabilir.

Kuşkusuz en zorlu ve en fazla sabır gerektiren görev anne-babaya düşmektedir. Öfke ve aceleyle yapılacak her müdahale, çocuğun iyileşme sürecinde geriye doğru atılmış birer adım olacak, işleri daha da zorlaştıracaktır. O halde zaten sahip olduğumuz sevgimizi her fırsatta çocuğumuza yansıtmalı, ona sabırla yaklaşmalıyız.

Şu önerileri dikkatle uygulamanız pek çok sorunun üstesinden gelinmesine yardımcı olacaktır;

*Çocuk sinirlendiğini ya da kontrolden çıkmak üzere olduğunu hissettiğinde derin derin nefes almasını söylemek, bu işleme kendimiz de katılmak,

*Zaman zaman çocuğa masaj yapmak, ellerinizi saçlarında dolaştırmak ve sarılmak,

*Birlikte yürüyüşe çıkmak ve enerji harcatacak oyunlar oynamak,

*Hiperaktif çocukların çabuk sıkıldıklarını göz önünde bulundurarak bir “sıkıntı kutusu” oluşturmak, bu kutuyu boya setleri, renkli kitaplar, yap-bozlar, oyun hamurları vs. ile doldurmak,

*Hiperaktif çocukların odasını daha sade dekore etmek suretiyle dikkat dağılmasını en aza indirmek,

*Odada perdeler açık tutularak içeriye gün ışığının girmesini sağlamak,

*Oda duvarlarını parlak, canlı renkler yerine sakinleştirici, yumuşak tonlarda bir renkle boyamak,

*Çocuğa aşırı hareketli, gürültülü müzikler yerine daha yumuşak müzikler dinletmek,

*Günlük yapılması gerekli işlerin (uyanmak, yemek yemek , ev ödevlerini yapmak vs.) yerine getirilmesini sağlamak için biraz daha otoriter davranmak, birer çizelge oluşturmak,

*Günlük tutmasını teşvik etmek, her gün neler hissettiğine dair cümleleri özgürce yazmasını teşvik etmek,

*Çocuğun olumlu düşüncelere odaklanmasını, hayal dünyasının gelişmesini sağlayacak biçimde sözcük oyunları oynamak,

*Ve en nihayet çocuğun aşırı şeker ve kaloriden korunduğu, öğünlere hassasiyet gösterildiği dengeli bir beslenme rejimini benimsemek

Eğer çocuğunuzun hiperaktif olduğundan şüpheleniyorsak, yukarıdaki belirtilerin ekserisi de ortaya çıkmışsa, hiç paniğe kapılmadan ve bunun çözülebilir bir sorun olduğunu düşünerek mutlaka bir uzman hekime başvurmalısınız. Sizlerin sevgi, sabır ve şefkatimizle hiperaktif çocuğunuz diğer sağlıklı çocuklara yakın bir büyüme gelişme seyri yakalayacaktır.

UNUTMAYIN,
Her hareketli çocuk hiperaktif değildir bu durumda doğru teşhis çok önemlidir...      

 

Ayşe Mercan

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.